Almus Mutlu Son

Almus Mutlu Son

Almus Mutlu Son

Bu nedenle, onlar üstlerini düzeltip dışarı

çıkmaya hazırlanırlarken öfke ve hiddetle yanan ben evi

ayağa kaldırmak amacıyla sandalyeden aşağı atladım ama Almus Mutlu Son

şanssız bir telaşla, ayağım yerdeki bir çivi veya çıkıntıya

takıldı, şiddetle yüzüstü düştüm. Biri gelip bana yardım

etmeden önce uzun süre orada baygın yatmış olmalıydım.

Düşüşümün çıkardığı gürültüyle paniklenen çocuklar böylece

handan bir an önce çıkıp gitmek için gerektiğinden de fazla

süre kazanmış oldular. Kimsenin akıl sır erdiremediği bir

telaşla kaçıp gitmişlerdi, bense ancak onlar gittikten sonrasında

kendime gelip, şahit olduğum tüm sahneyi han sakinlerine

anlatabilmiştim.

Eve dönerek bu macerayı hanımefendi Cole’a da anlattığımda,

makul bir gözlemle bu imansızların er veya geç yakalanarak

cezalandırılacaklarından kuşku duymadığını söylemiş oldu. Eğer bu

cezalandırmaya sebep olsaydım, tahmin edebileceğimden çok

daha fazla sıkıntı çekeceğime emindim. Olanlarla ilgili ne

kadar az söz edilirse o kadar iyiydi, bu eylem ekmek parası

kazanmaktan daha çok anlamlar ifade ediyordu. Erkekler bu

korkunç tutarsızlıklarında gülünç olmanın yanında bir o kadar

da iğrençtiler, çünkü hanımlara karşı isteksiz davranıp onları

lanetliyor fakat daha çok hanımlara yakışan tavırlarla, havaya

Almus Mutlu Son

bürünüp tamamen bizi yansılamak ediyorlardı.

Buna uygun düşecek bir vakaı, Louisa’nın uğradığı korkunç

atakyı da size anlatmak istiyorum. Ve bu hikâye kadınlar bir

kere sınırı aşmaya görsün sefahatte koşamayacakları hiçbirmesafe yoktur, görüşünü doğrulayan binlerce örneğe birini

daha katacaktır.

Bir sabah bayan Cole ve Emily tüm gün kalmak üzere dışarı

çıktılar, ev Louisa ile bana emanet edildi. Karşı dükkânların

vitrinlerine bakarak vakit öldürürken bu çevredeki küçük bir

dükkânda çorap tamir ederek ekmeğini zor bela kazanan yok‐

sul bir hanımın oğlu bize, ufak bir sepetin çevresine dizilmiş

birkaç demet çiçek sundu. Zavallı çocuk bunları satarak Almus Mutlu Son

annesinin dar gelirine az da olsa yardım ediyordu, aslına bakarsanız bu

delikanlı başka bir işe uygun değildi çünkü aklı birazcık noksangibiydi ve kekeliyordu. Böylece dile getirmeye çalıştığı

sesleri de anlamanın olanağı yoktu.

Komşu çocuklar ve uşaklar ona, iyi huylu Dick adınıtakmışlardı. Bu saf çocuk buyrulan her şeyi anında yerine

getiriyordu, hainlikten doğuştan uzaktı ayrıca sağlam yapılı,

boğa şeklinde güçlü, güzel vücutlu, yaşına gore uzun boylu,