Almus Masaj Salonu Masöz Aslı

Almus Masaj Salonu

Sybil’in güzel yüzü ise ifadesizdi. Hizmetkârın elleri titredi ve bıçağı yavaşça kaldırarak ucunu gaslıyle aynı hizaya getirdi. “Hayır,” diye ağlaştı. “Lütfen. ” Sybil’in hanımı meydana getirmeye zorladığı şeyin farkına varan Kai’nin tüm vücudu kasıldı. Kalbi küt küt atarken, omuzlarını dikleştirdi. “Ben yapmış oldum!” Odada tüm hareket durdu. Hanımın hafifçeçe ağlayışı haricinde çıt sesi çıkmıyordu. Tüm gözler Kai’ye döndü. Kraliçe, Torin, hâlâ elinde bıçağı tutan ve göz kapağının derhal yanında küçük bir yara açılmış hizmetkâr. “Ben yapmış oldum,” diye tekrarladı Kai. Gözlerini önce ifadesiz bir yüzle onu izleyen Sybil’e, sonrasında Kraliçe Levana ya çevirdi. Kraliçe ellerini yumruk yaparak kalçasının her iki yanına dayadı. Karanlık bakışları alev alevdi. Almus Masaj Salonu

Almus Masaj Salonu

 

Yüzü sanki dalgalanır şeklinde oldu. Kısa bir an için, gerilmiş kırmızı dudaklarıyla kesik kesik nefesler alan, son aşama gudubet biri benzer biçimde görünmüştü. Kai kurumuş dilini damağında gezdirdi. “Mutfağa sizin tepsinize bir ayna yerleştirmelerini emrettim.” Titremelerini önlemek için, kollarını vücudunun iki yanına iyice bastırdı. “dostça bir şaka yapmak istemiştim. Ama bunun kültürlerimiz arasındaki farkın kaldıramayacağı türden aptalca bir tavır bulunduğunu şimdi anlıyorum. Özürlerimi sunar ve beni affetmenizi dilerim.” Başını hafifçeçe geriye doğru attı. Almus Masaj Salonu “ama eğer affetmek elinizden gelmiyorsa, minimumından öfkenizi aynadan haberi bile olmayan bu hizmetkâra değil, bana yönlendirin. Çekilmesi gereken bir ceza var ise, tamamen bana aittir.”

 

Kai, daha akşam yemeğinin aperatif kısmındayken odadaki tansiyonun yüksek bulunduğunu düşünmüştü. Fakat şimdi, odadaki gerilim resmen nefes almayı güçleştiriyordu. Gözlerinden okunduğu kadarıyla, önündeki seçenekleri değerlendiren Levana, daha sakince nefes almaya başladı. Ona inanmamıştı. Almus Masaj Salonu Kai yalan söylemişti ve odadaki hepimiz de bunun farkındaydı. Ama sonuçta bir itirafta bulunmuş ve kabahatu kabullenmişti. Levana’nın yumruk yaptığı elleri yavaşça gevşedi ve parmakları açılarak elbisesini kavradı. “Hizmetkârı bırakın.” Ortamdaki gerilim düştü. Kai sanki odadaki basınç değişmişçesine, kulak zarlarından bir pıt sesi terfi ettiğini hissetti. Yere düşen bıçağın gürültüsüyle birlikte, hizmetkâr da geriye doğru sendeledi ve arkasındaki duvara yaslandı.